Gökyüzünün mavi görünmesinin (Dikkat! Olmasının değil, görünmesinin.
Çünkü normalde atmosferimiz, daha doğrusu hava, renksiz bir gazdır.)
tek sebebi kırılma hadisesidir.
Güneş ışınları atmosfere girdiğinde atmosferdeki gaz moleküllerine
ve toz parçacıklarına çarparak saçılır. Gün ışığı değişik dalga boylu
birçok ışından oluşur. En kısa dalga boylu mavi ışınlar atmosferin üst
tabakalarındaki küçük parçacılar tarafından hemen saçılırlar. Fakat
kırmız ışık (ki en büyük dalga boylu ışıktır.) saçılmak için daha büyük
parçacıklara çarpmak zorundadır.
Gökyüzü açık olduğunda, mavi ışık diğer ışıklara oranla en fazla
saçılan ışıktır. Bu yüzden de gökyüzü mavi görünür. Mesela gökyüzü
yoğun bulutlarla veya dumanla dolu olduğunda, tüm ışınlar nerede ise
aynı oranda saçılır. Bu da gökyüzünün gri renkte görünmesine sebep
olur.
Gün batımında veya doğumunda ise güneş ışınları atmosfere eğik
girdikleri için daha fazla yol katetmek zorunda kalırlar. Bu yüzden
daha çok ışın ve renk saçılır ve o posterlere konu olan, şahane gün
doğumu ve batımını gözlemleyebiliriz. Çok az saçılmış olan kırmızı ışık
ise güneşe ve ufuğa kızıl veya portakal görüntü verir.